28 Şubat 2014 Cuma

Çözülme 6

Her hafta farklı bir müzik akımının kendi içinde nasıl çözüldüğünü konu edineceğimiz Çözülme programı her hafta Cuma günü saat 23.00′da.

Çözülmenin 6. programında Electronica’nın daha hareketli alanlarında dolaşacağız. Indie electronic, drum&bass, dub, swing ve disco’ya uzanan bir yolda ilerleyecek program 28 Şubat Cuma gecesi saat 23.00’de yayında olacak.

Programın mp3 kaydını ve şarkı listesini her zaman olduğu gibi yayından sonra burada bulabilirsiniz.

Yalkı Akçay

26 Şubat 2014 Çarşamba

Kara Kutu 11

Hem ana akım, hem de ana akım dışında kalan yerli müzisyen ve grupları ağırladığımız Kara Kutu 11. programı ile 26 Şubat Çarşamba günü 22.00′da.

Yayın sonrasında şarkı listesini ve soundcloud kaydını burada bulabilirsiniz.

Serhat Sayıcı

24 Şubat 2014 Pazartesi

Hopelandic: Sigur Rós

Hopelandic 13. yayınında ismini aldığı ve yirmi yıl önce izole bir ada devleti İzlanda’da doğarak dünyanın en önemli post-rock gruplarından birine dönüşen Sigur Rós’u ağırlayacak.

Müziklerini anlatabilecek kelimeleri bulamadıkları için bildiğimiz dillerde bir anlam ifade etmeyen “Hopelandic” dilini yarattılar ve yirmi yıldır insanların alışkın olduğu kalıpları kırarak daha önce dokunulmamış, hiç görmedikleri bir rüyanın içine çektiler. Belki yaptıkları müzikten insanların ruhuna birer parça ekleyebilseydik dünyanın daha saf, daha benzersiz ve oldukça büyülü bir yer olduğunu görebilirdik ya da bazılarımız için Sigur Rós’un müziği bunu çoktan başardı.

24 Şubat Pazartesi akşamı 22.00’da 75 dakika boyunca hüzünden umuda, karanlıktan gün ışığına ilerleyen ve aslında yolun nerede biteceğini, nerede içimize kıvrılacağını kestiremeyeceğimiz bir yolculuğa çıkacağız.

Seray Şan

22 Şubat 2014 Cumartesi

Çözülme 5

Her hafta farklı bir müzik akımının kendi içinde nasıl çözüldüğünü konu edindiğimiz Çözülme programı her Cuma günü saat 23.00′da. 

Bu programda Punk müziğin farklı türlerinde bir gezintiye çıkacağız. Punk rock, ska punk, emo punk gibi alanlara dokunacağımız 5. program 21 Şubat Cuma gecesi saat 23.00’de yayında olacak.

Programın mp3 kaydını ve şarkı listesini her zaman olduğu gibi yayından sonra burada bulabilirsiniz.

Yalkı Akçay

21 Şubat 2014 Cuma

Albüm Dinletisi: Mogwai – Rave Tapes (2014)

27 Şubat Perşembe günü 22.00′da Mogwai – Rave Tapes (2014)  albümünü dinleyeceğiz.

Oldukça uzun ve başarılı bir müzik kariyeri olan İskoçyalı post-rock grubu Mogwai, 8. stüdyo albümü Rave Tapes’i Rock Action Records/Sub Pop aracılığı ile 20 Ocak 2014’de yayımladı.

Albümden çıkan ilk single Remurdered ile 19 yıllık serüvenin daha yeni yollara saptığı fikrine kapılsak da albümün tamamıyla karşılaştığımızda aslında Mogwai’nin bildiğimiz yapısından çok da farklı olmadığını gördük. Albüme hakim analog sesler, vintage synthler Fransa yapımı TV dizisi Les Revenants‘da karşılaştığımız çello, synthler, piyano ve zil gibi yeniliklerin cılız kolları gibi görünmekte.

Müzik otoritelerinden bol yıldızlı puanlar toplayamasa da Mogwai yıllar boyunca yarattığı şarkılarla dinleyicisini sinematik bir atmosferin içine hapsetme geleneğini bu albümde de sürdürdü.  10+3 bonus track olarak yayımlanan albümden özellikle Lord is Out of Control ile alışkın olduğumuz o atmosfere kapılmamak mümkün değil.

Mogwai’nin ilk stüdyo albümü Young Team’in üzerinden artık 17 yıl geçti ve çıktıkları bu uzun yolculuğun derlemesi niteliğindeki Rave Tapes ile karşımızdalar.

Evrim Cantimur – Seray Şan

20 Şubat 2014 Perşembe

Kıyı Müzik Partisi (28 Şubat)

3. partimiz ile karşınızdayız,

28 Şubat Cuma günü Cue İstiklal’de “Kıyı Müzik” partisi yapacağız,

Bu defa belirli bir konseptimiz yok yine sevdiğimiz müzikleri çalıp dans etmenizi sağlayacağız.

Etkinlik ilk 50 kişiye ücretsiz olacak (erken gelmek önemli, etkinlik 21:00′da başlayacak) daha sonra gelenler ise 10 TL’den giriş yapabilecekler.

Giriş için kapıda listemiz yer alacak, gelmek isteyenler iletisim@kiyimuzik.com adresine isim ve soyadlarını göndermeleri gerekiyor

(O gece Cue’ya giriş bedeli 20 TL ancak Kıyı Müzik olarak gelen kişilere 10 TL olacak o nedenle listeye isminizi yazdırmanız önemli)

Görüşmek üzere

Cue İstiklal, Galatasaray Lisesi’nin yan sokağından girip aşağı doğru inerken 45′lik Bar’ın olduğu binanın 4. katındaHarita üzerinde;Daha Büyük Görüntüle

 

19 Şubat 2014 Çarşamba

Radyo Triton 4

Duymaya alışık olduğumuz tınıların biraz daha ötesine geçerek başta ambient olmak üzere drone, noise ve soundscaping gibi deneysel türleri mercek altına alıp, bu alanda üretim yapan yeni isimlere ve işin duayenlerine kulak verdiğimiz “Radyo Triton” 4. programıyla 18 Şubat Salı günü 23.00′da.

Programın mp3 kaydını ve şarkı listesini yayından sonra burada bulabilirsiniz.

Ayşe Zeynep Güldiken

17 Şubat 2014 Pazartesi

Hopelandic 12

Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde ve hemen hemen her şeyden uzakta olan izole bir ada devleti İzlanda’nın müzik dünyamıza kazandırdığı yetenekli sanatçıları ve zaman zaman da İskandinavya sahnesi konu edindiğimiz “Hopelandic” 12. yayını ile 17 Şubat Pazartesi akşamı 22.00’da yayında.

Programın mp3 kaydını ve şarkı listesini yayından sonra  burada bulabilirsiniz.

Seray Şan

İllüstrasyon: Gizem Vural

15 Şubat 2014 Cumartesi

Kurt Vile 16 Nisan’da Salon İKSV’yi ziyaret edecek

Kurt Vile (The War on Drugs), Smoke Ring for My Halo (2011)’nın ardından Nisan 2013′de yayımladığı Wakin on a Pretty Daze ile yeniden karşımızda. Son albümü kadar geniş kitlelere ulaşmamakla birlikte Smoke Ring for My Halo da oldukça başarılı bir albümdü. Fakat yeni albümün çok daha derin ve Vile’ın oldukça uzun şarkılarla kendini daha iyi ifade ettiği bir albüm olduğunu söylememiz mümkün.

Albümün dokuz buçuk dakikalık giriş şarkısı Wakin on a Pretty Daze akustik ile elektronik gitar tonlarının güzel bir denge içinde aktığı, sözleriyle paralel şekilde dinleyiciyi yaşamın sıkıcı monotonluğundan koparıp albümün içine sokan bir sıcak kapı. Albümün genel atmosferinden uzak olmakla birlikte gitar riffleriyle dikkat çekici KV Crimes çıkış şarkısı olarak seçilmiş. Sanki aynı yerde dolaşıp duruyor hissi veren KV Crimes dinledikten sonra bütün gün aklınızdan gitmeyen, kafanızın içinde durmadan dönüp dolaşan şarkılardan. Albümün diğer hatırı sayılı şarkıları ise yine oldukça uzun sayılabilecek iki şarkı; Girl Called Alex ve albümün kapanış şarkısı Goldtone. Kurt Vile’ın idealindeki ilişkiye dair görüşlerini anlattığı Girl Called Alex’in albümün en iyi sözlere sahip şarkısı olduğunu söylemek mümkün. Kapanış şarkısı Goldtone da açılışta olduğu gibi oldukça uzun bir şarkı. Bu güzel albümle uzun bir vedalaşmanın insana hiç de fena gelmediğini söylemek mümkün. Albümden yayımlanan iki video ise Never Run Away ve KV Crimes’a geldi.

Kurt Vile, Wakin on a Pretty Daze ile hem olgunluk hem de bir başucu albümü niteliğinde bir çalışma ortaya koyarak oldukça geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. 16 Nisan’da Salon İKSV’yi ziyaret edecek olan müzisyen yeni ve eski şarkılarını dinleme fırsatı elde edebileceğiz.

Alpin Aksoy

14 Şubat 2014 Cuma

Albüm Dinletisi: Warpaint – Warpaint (2014)

13 Şubat Perşembe günü 22:00′da Warpant – Warpaint (2014) albümünü dinleyeceğiz.

Albüm yayınlanmadan yazdığımız yazıyı ise aşağıda görebilirsiniz

Evrim Cantimur – Yalkı Akçay

17 Ocak tarihinde piyasaya sürülecek olan albümden yayımlanan ilk single ise Love Is To Die olarak seçilmişti. 2013 Ekim’de piyasaya sürülen single ile oldukça iyi eleştiriler toplayan grup, bağlı olduğu plak şirketi Rough Trade Records’un pazarlama stratejisiyle de albüm hakkında beklentilerin yükselmesini sağladı. Albümün prodüktörü Flood ise indie piyasasının oldukça aranan isimlerinden. Şimdiye kadar prodüktörlük/mixing koltuğunda oturduğu bir kaç albüme örnek vermek gerekirse; NIN – The Downword Spiral, U2 – Achtung Baby, PJ Harvey – Let England Shake, Foals – Holy Fire, Sigur Rós – Með suð í eyrum við spilum endalaust albümlerini sayabiliriz.

Albüm intro dahil 12 parçadan oluşmakta. Bazı albümlerde intro, albümün genel havası ile ilgili hiçbir ipucu vermeyebilir ama Warpaint’te bu durum tersi şeklinde işliyor ve intro ile ortalama 51 dakika sürecek sisli, sessiz bir döngüye ilk adımı atıyorsunuz. Fakat bu adımın sizi hangi dehlizlere sürükleyeceğinin farkına vardığınızda iş işten geçmiş bulunuyor ve Warpaint’in saykodelik yapısının güçlü yanlarına teslim oluyorsunuz. Sadece Disco//Very adlı parçada biraz hareketlenen albüm genel olarak minimal bir havaya sahip. Albümdeki minimal çizginin oldukça depresif bir atmosfer yarattığı hemen hissediliyor. Ama bu durumun kolay dinlenebilir bir albüm yarattığı da aşikar. Love Is To Die ile birlikte albümde arka arkaya sıralanmış Hi ve Biggy biraz daha ön plana çıkan şarkılar. Hi’ı dinlerken biraz Portishead, Biggy ‘i dinlerken ise Depeche Mode tadı yakalamanız mümkün. Feeling Right ve Go In adlı parçalar da ise Radiohead ile 1994’den beri çalışan ve şu an Atoms For Peace’in parçalarından birisi olan Nigel Godrich’in etkisini hissedebiliyorsunuz. Godrich, albümde yardımcı prodüktör görevini üstlenerek albümün tamamında etkisini hemen hissedebileceğiniz küçük dokunuşlar yapmış.

Warpaint aslında tek kroşeyle nakavt edecek sertlikte bir albüm değil. Dinleyicinin gizlediği ve kimsenin görmesini istemediğini zayıf yönlerini keşfeden, sonrasında bu yaraları ustalıkla kaşıyan bir albüm. Bu açıdan Warpaint ya çok seveceğiniz, uzun sure müzik çalarınızdan çıkaramayacağınız ya da nefret edeceğiniz bir albüm yapmış diyebiliriz. Grubun yetenekleri ve çalıştığı isimlerin kalitesiyle oldukça ince bir çizgide gezinen kayıt en azından baştan aşağı bir kaç kere döndürülmeyi hak ediyor.

13 Şubat 2014 Perşembe

Crosses ile Gotik Bir Macera

Chino Moreno, Chuck Doom ve Shaun Lopez’den müteakip bir topluluk Crosses. Yaptıkları müziğin tam anlamıyla Electro rock olduğunu söyleyebiliriz fakat zaman zaman gotik öğeler de taşıyan farklı bir iş Crosses.

Chino Moreno, Deftones ile kariyerinin belki de en zirvede olduğu zamanlarda The Far gitaristi Chuck Doom ve Shaun Lopez ile Crosses projesi için düğmeye basmıştı. İlk olarak 2011 yılında bir EP (EP 1) ve bunu izleyen 2012 yılında yayımladıkları EP 2 ile yarattıkları müziğin ön izlemesini sunan topluluk, geçtiğimiz günlerde kendi isimlerini taşıyan ilk stüdyo albümlerini piyasaya sürdü. Los Angeles orijinli bağımsız plak şirketi Sumerian Records’u seçen grup müziklerinin iskeletinde daha fazla oynama yapmak için bu yolu seçmiş gibi görünüyor. Çünkü eğer bir grup kuruyor ve grupta Chino Moreno gibi alternatif metal dünyasının en başarılı ve popüler isimlerinden birini barındırıyorsanız piyasanın pek çok büyük plak şirketinin radarına girmiş oluyorsunuz. Fakat grup Sumerian Records’u seçerek daha özgür olmanın planını yapmış gibi.

Özgürlük duygusu grubun ilk albümlerinde etkisini oldukça fazla hissettiriyor. Albümlerinde başlangıçta bahsedilen Electro rock tarzının neredeyse bulaştığı veya bulaşabileceği bütün alanları kullanan grup, 15 parçalık bu uzun albümde dinleyicileri oldukça karanlık ve puslu bir maceraya sürüklüyor. This Is a Trick ile açılan albüm, şarkıda kullanan synth ve drum machine ritimlerine eklenen basit elektrogitar riffleriyle maceranın çok farklı katmanlardan geçeceğinin habercisi. İkinci parça Telepathy, 80’lerin Synth pop beatlerini Moreno’nun yırtıcı clean vokalleriyle birleştirmiş, üçüncü parça Bitches Brew ise daha gotik bir atmosfere sahip ve Moreno’nun çığlıkları artı Shaun Lopez’in riffleriyle tansiyonun albümde en çok yükseldiği parça. İlk üç parça ile aslında albümün nasıl yollardan geçeceğini öngörebiliyorsunuz. Önceden de belirttiğimiz üzere çok katmanlı, pek çok alternatif müzik türüne dokundurmalar içeren, zaman zaman hem sert hem de çok naif dokunuşlar barındıran bir albüm Crosses. Chino Moreno’nun Deftones’dan sonraki ilk projelerinden Team Sleep etkileşimlerinin de bol olduğu, arada minimalist ve ambient tarzlarına da bulaşan 15 şarkılık bu albüm senenin en iyi alternatif albümlerinden biri olmaya aday.

Yalkı Akçay

12 Şubat 2014 Çarşamba

Kara Kutu 9

Hem ana akım, hem de ana akım dışında kalan yerli müzisyen ve grupları ağırladığımız Kara Kutu, 9. programında Indie electro dans sahnesinde yer alan örneklerden oluşan bir seçkiyle karşınızda.

Yayın sonrasında şarkı listesini ve program kaydını burada bulabilirsiniz.

Serhat Sayıcı

11 Şubat 2014 Salı

Kayıp insanlar albümü: Benji

Red House Painters’dan da tanıdığımız Amerikalı müzisyen Mark Kozelek, 11 Şubat’ta Sun Kil Moon‘un 6. stüdyo albümü Benji‘yi Caldo Verde Record aracılığıyla piyasaya sürdü.

Albüm 11 şarkıdan oluşuyor ve ismini 1974 yapımı Joe Camp filmi olan Benji‘den almakta. Kozelek; dingin geçişler, kelime oyunları ve yatıştırıcı sesiyle, ölümü anlatmasına rağmen oldukça melankolik ama huzur veren bir albüm yaratmış. Müzisyenin yarattığı atmosfer kaybetmek kavramı üzerine kurulmuş gibi görünse de kayıplardan çok hikayelere odaklanmakta. Geride kalan karmaşayı, kavgaları, aşkları, bağları ve insanın doğasını anlatan müzisyen; bir nevi tüm bu insanlar buradaydı ve yaşadılar, sadece hikaye bir yerlerde bitti ya da bitmedi diyor.

Albümde hikayeleri anlatılan insanlar kurmaca değil, Kozelek’in hayatına dokunan insanları konu edindiği bir albüm ya da onun deyimiyle yol boyunca onunla birlikte olan, ona ilham veren insanlara bir teşekkür, biraz da özür niteliğinde. Annesi ile telefonda gerçekleştirdiği bir tartışma ertesinde yazdığı I Can’t Live Without My Mother’s Love’da müzisyenin annesi ile arasındaki müzikal bağa ve sevgiye tanıklık ediyor, I Saw The Film The Song Remains The Same ile çocukluk filmlerinin gölgesinde duraklıyor, Dogs ile müziğini şekillendiren Pink Floyd’a saygısını izliyor ve Carissa ile kuzeninin trajik hayatı ve ölümünü dinliyoruz. Müzisyen bu albümüyle anılarını camdan bir kürenin içinde dinleyiciye sunuyor.

Müzisyenin buruk ve zaman zaman oldukça can yakan anılarını naif vokali ve hüzünlü gitarları ile birleştirerek anlattığı Benji; hayatı, ilişkileri ve zaman kavramını sorgulatan bir yolculuk niteliğinde. Uzun bir müzikal kariyere sahip olan Mark Kozelek’in kırılgan hüznü artık olgunluk çağında ve çok daha tehlikeli bir hale büründü.

Benji ilk duyduğu anda dinleyiciyi içine çeken ve saatlerce bırakamayacağı türden bir albüm ya da hüzne meyilli bünyeler için oldukça tehlikeli ve gerçek bir yolculuk.

Seray Şan

Şarkı Listesi:

Carissa

I Can’t Live Without My Mother’s Love

Truck Driver

Dogs

Pray for Newtown

Jim Wise

I Love My Dad

I Watched the Film The Song Remains the Same

Richard Ramirez Died Today of Natural Causes

Micheline

Ben’s My Friend

10 Şubat 2014 Pazartesi

Arctic Monkeys’in The Beatles Aşkı

İngiltereli Indie Rock topluluğu Arctic Monkeys, 9 Şubat 1964′de ilk defa Amerika’da (Ed Sullivan Show) sahne alan The Beatles‘ı 50 yıl sonra aynı gün Madison Square Garden‘daki konserinde andı.

Daha önce 2012 Yaz Olimpiyatları açılışında Come Together‘ı seslendiren topluluğun The Beatles aşkı Ed Sullivan Show’da çalınan Beatles klasiği All My Loving yorumu ile perçinlenmiş görünüyor, dinleyelim.

Seray Şan

7 Şubat 2014 Cuma

Çözülme 3

Her hafta farklı bir müzik akımının kendi içinde nasıl çözüldüğünü konu edindiğimiz Çözülme programı her hafta Cuma günü saat 23.00′da. Çözülmenin 3. programında Rock müziğin farklı türlerinde bir gezintiye çıkacağız.

Art rock, alternative rock, indie rock, experimental rock ekseninde bir rota takip edecek 3. program 7 Şubat Cuma gecesi saat 23.00’de yayında olacak.

Programın mp3 kaydını ve şarkı listesini her zaman olduğu gibi yayından sonra burada bulabilirsiniz.

Yalkı Akçay

6 Şubat 2014 Perşembe

We Were Evergreen Towards’dan bir şarkı daha yayımladı!

Indie, Electronic ve Pop üçgeninin tam ortasında kendini bilmezce dans ettiren güzel insanlar; 2008’de bir tiyatro sınıfında buluşup bu güzel oluşuma karar veren Michael Liot, Fabienne Débarre ve William Serfass. Dünyanın en neşeli iki enstrümanı; ukulele ve ksilofonu bir araya getiren We Were Evergreen, Paris, Fransa orijinli bir diğer Indie/Electro pop grubu.

Günümüze dek müzik odalarından, arka bahçelerden, Paris’in kıyıda köşede kalmış sokaklarından neşeli sesleri yükselmekte olan topluluğun Were Evergreen (2010), Leeway (2012) EP’leri ve Baby Blue (2013) adlı bir single’ı bulunmakta. İlk stüdyo albümleri Towards ise 5 Mayıs’ta piyasaya sürülecek. Albümden yayımlanan ilk şarkı ve video Daughters idi, 3 Şubat‘ta ise Towards’da “bonus track” olarak yer alacak EGGS‘i, Facebook sayfalarından indirme seçeneği ile birlikte dinleyiciye açtılar.

Yeni kayıtlarıyla Indie ve Dream pop eksenine iyiden iyiye yaklaşsalar da kendilerine özgü nostaljik ve neşeli Folk çizgilerini koruyacaklarını da hissettiriyorlar. Albümün piyasaya sürülmesine kısa bir süre kala Londra’da yaşayan üçlü adanın yerel festivallerine katılmakla kalmayıp Fransa ve yakın ülkelerde de konserler vermeye devam ediyor. Michael Kiwanuka, King Charles ve Ed Sheeran gibi isimlerle de turlara çıkan topluluğun şu sıralardaki işlerinden bir diğeri ise Big Red Bath adlı tiyatro oyununun alışılmadık müziklerini hazırlamak.

İlker Günaydın

5 Şubat 2014 Çarşamba

Kara Kutu 8

Hem ana akım, hem de ana akım dışında kalan yerli müzisyen ve grupları ağırladığımız Kara Kutu 8. programı ile 05 Şubat Çarşamba günü 22.00′da.

Yayın sonrasında şarkı listesini ve soundcloud kaydını burada bulabilirsiniz.

Serhat Sayıcı

4 Şubat 2014 Salı

Frank Turner Yeni Bir EP Yayımladı

İngiliz Folk rock şarkıcısı Frank Turner, Polaroid Picture adlı bir EP yayımladı.

Geçtiğimiz sene yayımlanan Tape Deck Heart albümünden bir parça olan Polaroid Picture’ı da içeren EP’nin muhteviyatında Biffy Clyro (Who’s Got A Match) ve Frightened Rabbit (The Modern Leper) coverları da bulunmakta. Ayrıca Sweet Albion Blues adlı yeni bir parçayı da EP’ye ekleyen Turner, Nisan ayı sonuna kadar sürecek bir Avrupa turnesinde olacak. The Sleeping Souls grubunun eşlik ettiği müzisyen bu turnenin ertesinde ise Coachella Festivali’nde sahne alacak.

Şarkı Listesi:

1. Polaroid Picture2. The Modern Leper3. Plea From A Cat Named Virtute4. Who’s Got A Match5. Sweet Albion Blues

 Yalkı Akçay

 

 

3 Şubat 2014 Pazartesi

Piyano Piyano Bacaksız 34

Günlük yayın akışımızda da sıkça çaldığımız, Çağdaş Klasik Müzik sanatçılarına yer verdiğimiz program “Piyano Piyano Bacaksız” 34. yayınıyla 2 Şubat Pazar akşamı 23:00′da yayında.

Dinleyin

Yayın sonrasında şarkı listesini ve kaydını burada bulabilirsiniz.

Evrim Cantimur

Şarkı Listesi:Dustin O’Halloran – Adam and Catherine’s TangoJulia Kent – SaluteLunae Lumen – RainMax Richter – Journey 1Olafur Arnalds – FyrstaNils Frahm – FamiliarRichard Skelton – Of the Last GenerationLibrary Tapes – Skiss Av TradArms and Sleepers – The Hidden SeaJon Hopkins – Immunity

1 Şubat 2014 Cumartesi

Şubat Konserleri

Mekan: Babylon

Tarih: 1 Şubat Cumartesi

Felix Da Housecat

Elektronik müziğin her alanında izi olan bir isim Felix Da Housecat. 90’lı yıllarda başladığı müzik kariyerine ilk günden itibaren aktif olarak devam eden DJ şimdiye kadar etki ettiği ve çok başarılı olduğu Electroclash, House, Minimal techno gibi tarzları harmanlayarak Babylon’da unutulmaz bir dans gecesi yaşatacak.

 

Mekan: Babylon

Tarih: 4 Şubat Salı 

Nada

Selen Hünerli ve Miray Kurtuluş’tan oluşan Nada, ikinci albümleri Medusa’nın albüm lansmanı için Babylon sahnesinde olacak. İkinci albümlerini mitolojik öykülerden beslenerek oluşturmuşlar ve bu durumun da şarkı sözlerini etkilediğini belirtiyorlar. İlk albümleri Oda’ya nazaran daha elektronik öğeler içeren albümü canlı olarak ilk defa dinlemek için Babylon’a uğramanız yeterli.

 

Mekan: Salon İKSV

Tarih: 5 Şubat Çarşamba

Dorian

2000’lerin başında kurulan ve o dönemin en iyi alternatif rock gruplarından olan Dorian, ilk albümü Yeniden Hayata’nın (2006) ardından ikinci albümü için geri sayımda. Bunun habercisi olarak ise albüm lansman etkinliği için Salon İksv’de sahne alacak. Hem agresif hem de duygusal devinimler yaşatan Dorian’ın oldukça başarılı olduğu fakat uzun süredir uzak kaldığı sahnelere geri dönmesi oldukça heyecan verici.

 

Mekan: Babylon

Tarih: 7 Şubat Cuma

Molotov Jukebox

Biraz Oi Va Voi, çok az Gogol Bordello etkileşimli Molotov Jukebox, Babylon Soundgarden’dan sonra ülkemizdeki dinleyicilerini dans ettirmek üzere tekrar Babylon’a uğruyor. Plak şirketinin ve fanlarının tanımıyla Gyp-Step tarzında müzik yapan grubun öne çıkan ismi ise Game of Thrones dizisindeki Osha karakteriyle tanınan Natalia Tena. Bol bol dans ve eğlence vaat eden performans için Babylon sizi bekliyor.

 

Mekan: Babylon

Tarih: 11-12 Şubat Salı/Çarşamba

İbrahim Maalouf

Bazen caz bazen klasik müzik veya ikisi bir arada… Lübnanlı besteci ve trompetçi İbrahim Maalouf bu iki müziği birbiriyle harmanlayarak unutulmaz işler çıkartıyor. 33 yaşındaki müzisyen yaşının gençliğine rağmen efsaneler arasına adını yazdırmış durumda. Şimdiye kadar beş albüm ve pek çok toplama albümde yer alan Maalouf, iki gece boyunca Babylon’dan ses verecek.

 

Mekan: Babylon

Tarih: 16 Şubat Pazar

Junip

Jose Gonzales, Tobias Winterburn ve Elis Araya’da oluşan İsveçli Junip bir pazar akşamının güzel bir biçimde nasıl geçirileceği sorusuna yanıt oluyor. İsveçli Folk rock triosu 2000 yılından itibaren 4 Ep ve 2 albüm yayımladı. Yayımladığı iki albüm de eleştirmenlerden tam not alırken, geçtiğimiz sene çıkardıkları kendi adlarını taşıyan ikinci albüm ile senenin en iyi işlerinden birine imza attılar. Gonzales’in üstün lirik anlatımı ve içinize işleyecek melodileriyle dolu bir pazar akşamı geçirmeniz dileğiyle.

 

Mekan: Salon İKSV

Tarih: 22 Şubat Cumartesi

Sleep Party People

Danimarkalı Dream pop, Shoegaze grubu Sleep Party People dinleyicilerini hipnotik bir rüyanın içine çekmek için Salon İKSV’ye geliyor.  Canlı performanslarında tavşan maskeleriyle sahne alan grup üyeleri bu sene çıkaracakları üçüncü albümlerinin heyecanını yaşıyor. Sleep Party People, Salon İKSV dinleyicilerini karanlık bir masaldaki kahramanlar gibi hissettirecek. Siz de orada olmak istemez misiniz?

 

Mekan: Salon İKSV

Tarih: 27 Şubat Perşembe

Melt Yourself Down

Caz müziğin belki de en eğlenceli halini icra eden Melt Yourself Down ile tanışmaya hazır olun. Grup Garanti Caz Yeşili kapsamında Salon İksv’de sahne alacak ve Caz, Funk ve Avantgard’ı kendilerince yorumlayacak. Geçtiğimiz sene Haziran ayında ilk albümlerini yayımlayan topluluk, soğuk şubat gecelerinden birinde dans ederek ısınmayı isteyenlere ilaç gibi gelecek.

 Yalkı Akçay