13 Eylül 2016 Salı

Filmlerden Şarkılar: Reign Over Me

Hazırlayan: Harika Nazlı Özkan

Bir doğum lekesi bir yanık lekesine benzetilebilir mi? Kişiye özel olan bir imge, bir olay sonucunda bir kişinin hayatının yangınına neden olabilir mi?

Tüm dünyada üzüntüyle yaşadığımız bombalı saldırılar, katliam ve darbe girişimiyle vb. yaşanan her olay tarihte, yüreklerde unutulmayacak, kocaman bir delik açıyor.

Bunlardan bir tanesi ise 11 Eylül 2001’de yaşanan New York’taki İkiz Kuleler’e gerçekleşen uçak saldırısıydı. Her toplumsal travma için, sanatçılar zamanla kayıpları sarmak, isyanları dile getirmek, ruhlarda kalan acı tadı bir nebze hafifletmek için beste yapıyor, yönetmenler film çekiyor.

Elimizde 11 Eylül anısına, çok derin, duygusal, hayatın anlamını her an sorgulatan, bu büyük toplumsal travmanın canlı kanıtı türünden bir filmimiz var: Mike Binder imzalı 2007 yapımı, Reign Over Me

Filmin adı The Who’nun Love, Reign O’er Me şarkısından geliyor.

“Sadece aşk yağmuru getirebilirİşte o gökyüzünü özlettirirSadece aşk yağmuru getirebilirYükseklerden düşen damlalar gibiAşk, hüküm sür bende”

Charlie Fineman (Adam Sandler), 11 Eylül saldırısında, eşini, 3 kızını ve köpeğini kaybetmiştir. 12 Eylül’den itibaren ise Mr. Fineman olmayı ve geçmişini reddeder. Dişçiliği bırakarak cebine sadece i-Pod’unu, Springster’ını, plaklarını, baterisini ve aşkını hatırlatan Reign O’er Me şarkısını atıp hayatına devam etmektedir.

Dr. Alan Johson (Don Cheadle), sahte insanlara sahte dişler takarak geçimini sağlayan, eşi ve kızıyla evde tek düze bir hayatı olan, kendine vakit ayıramayan bir dişçidir. Charlie, Alan’ın üniversiteden ev arkadaşıdır. Allan yıllar sonra Charlie’yi yeniden bulduğunda, Charlie eski ev arkadaşını bile hatırlamayı reddedecektir.

Filmi izledikten sonra siz de benim gibi:

- Kulaklığınızı takıp 2000’li yılların başında olduğu gibi i-Pod’unuzdan klasik rock parçalarını dinlemek için bir fırsat yaratabilirsiniz.

- Charlie gibi, şimdi sürekli mutfak yenilemektense bir şeyi kaybetmeden, mümkün olduğunca sizi ve sevdiklerinizi mutlu edecek şeyleri en kısa sürede yapmak isteyebilirsiniz.

- Springsteen’ın River albümünü plaktan olmasa da tüm albümünü bir scooterın / bisikletin üstünde şehri gezerken dinlemek isteyebilirsiniz.

- Annenizin “Ayakkabılarınla eve girme!” dediğini anımsayıp eve her girişinizde kapıda ayakkabılarınızı çıkarıp girmeye başlayabilirsiniz.

10 Eylül 2016 Cumartesi

Yollarda Bulurum Seni

Hazırlayan: Evrim Cantimur

Malum önümüzde uzun bir tatil var, her şey tamam bir tek biz eksiğiz diye düşünüp yolda size arkadaş olacak, elinizden tutacak bir liste hazırladım.Nerede olursanız olun orayı güzelleştirir mi bilmiyorum ama ortamı değiştireceği kesin.Sessiz sakin duygusal parçalardan, mutluluğa geçiş şekliyle ilerliyor hazırladığım liste ve sadece son 1-2 ay içerisinde yayımlanmış parçaları içeriyor. Her şey yepyeni.

Güzel dinlemeler.

Ben bunu indireyim de mp3 çalarıma ekleyeyim, kotama zeval gelmesin derseniz: tam da burayı tıklayınız En altta da spotify listesi var, dilerseniz oradan da yürüyebilirsiniz.

Douglas Dare – DoublethinkArchive – Bright LightsEd Harcourt – The World is On FireDM Stith – AmyletteLowly – Deer EyesEfterklang – The Colour Not of LoveMassive Attack – Come Near MeWarhaus – BruxellesSoft Hair – Lying Has To StopWild Beasts – Tough GuyParquet Courts – Performing Human (Halsey T&T Mix by Chris P.)Metronomy – 16 BeatPional – Casualty

Piyano Piyano Bacaksız 13

Çağdaş Klasik Müzik sanatçılarına yer verdiğimiz kaydın 13.sünü aşağıda bulabilirsiniz.

Evrim

Atli Orvarsson – After the StormJóhann Jóhannsson – A Song For EuropaSophie Hutchings – Dream Gate

3 Eylül 2016 Cumartesi

Filmlerden Şarkılar: Broken Flowers

Hazırlayan: Harika Nazlı Özkan

Yaz biter, sonbahar gelir. Sonbahar, kendi içimize çekildiğimiz ve tüm bahar-yaz ayları boyunca yaptıklarımızı irdelediğimiz ve kendimizi analiz ettiğimiz bir dönemdir.

İşte Broken Flowers’ı bir de sonbaharda izliyorsanız şayet,  şık giyimli, elinde bir buket kırık çiçekleriyle Don,  sizi kapınızda bekliyor olacak.

Solmuş pembe bir buket çiçek, sararıp dökülen yapraklar gibi sizi,  bir sonbahar gününde geçmişine dair bir yolcuğa çıkarırken; eski aşklara, yaşanan acı tatlı tüm anılarına seyahat ettirmeyi başaracak.

Yolun yarısı geçmiş Don Johnston (Bill Murray), varlıklı ama bir o kadarda yüreğinde sevgi kırıntısı kalmamış bir adamdır. Genç Sevgili Sherry ‘nin (Julie Delpy) kendisini terk ettiği esnada eline bir mektup ulaşır. 20 yıl önceki eski bir sevgilisinin isimsiz gönderdiği pembe zarflı bu mektubunda, Don’a 19 yaşında bir oğlu olduğundan bahsetmektedir.

Dedektif ruhlu yan komşusu Winston’ın araştırmaları sonucunda, Don’un o döneme ait 4 eski sevgilisi olduğu hemen gün yüzüne çıkar. Don’un görevi,  eski sevgililerini  (Sharon Stone, Frances Conroy, Jessica Lange ve Tilda Swinton)  ziyaret etmektedir.

Bill Murray, orta yaşlı, sakin ama geçmişe dönük kusurlarının acısını çeken Don Juan karakterini, pervasız ve serinkanlı haliyle oldukça iyi canlandırıyor.

Jim Jarmush’a 2005’de Cannes Film Festivali’nde en iyi film ödülünü kazandıran Broken Flowers, yönetmenin varoluşsal sıkıntılara bazen yukarıdan bazen de hemen yakından bir bakış açısı katıyor. Bu anlatımı da birbirinden güzel uzunca kullandığı soundtrack parçalarıyla pekiştirmeyi başarıyor

Birçoğumuz Holly Golightly’ın Tell Me So I Know parçasını ve Mulatu Astatke’nin Yegelle Tezeta parçalarını bu film ile keşfetmişizdir. Ayrıca The Greenhorse, Degue Fever ve The Tennors’ın eşsiz müziklerini de film tek bir potada eritip çok iyi bir müzik / soundtrack şöleni sunuyor.