İngiliz müzisyen Nadine Shah, geçtiğimiz yıllarda piyasaya sürdüğü iki single ve ilk albümü Love Your Dum and Mad (2013)’le etkileyici, aynı zamanda karanlık müziğini bizlerle tanıştırmıştı. Sosyal yaşamın ruh sağlığı üzerinde büyük bir etkisi olduğunu düşünen Shah’ın zihninde bu düşüncenin belirmesindeki en büyük etken yakın çevresinden iki arkadaşının kendi yaşamlarına son vermelerine tanıklık etmesi. Bu genç ölümler, sanatçının içinde derin yaralar açmış ve ilk çalışmalarında karanlık bir taraf olarak dışa vurulmuş.
İki yıllık bir aranın ardından, nisan ayında yeni albümü Fast Food’la dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Shah’ın hipnotik sesi albümde yine ön saflarda yerini alırken, sade sözleri ve hüzün kokan güçlü müziği ise bu harika şarkıların en büyük dayanağı. Ölümün yıkıcı etkisinden kendini bir nebze olsun kurtaran sanatçı bu albümünde sevdiği ve sevildiği insanların portrelerini çizmeyi seçmiş. Müzik çevreleri Shah’ın müziğinin PJ Harvey ve Nick Cave’e olan benzerliği üzerinde dursa da bu albümle kendine özel hayran kitlesini genişletmeye başladığı aşikar.
İngiltere’nin küçük bir kasabasında Norveçli bir anne ve Pakistanlı bir babanın aşkı sonucu dünyaya gelen Nadine’nin şarkılarında, bu çok kültürlülüğü hissetmek mümkün. Çünkü albüm tıpkı farklı kültürlerle örülü bir şehirde gezmek gibi aynı anda farklı duyguları size tattırıyor. Bu duygu yoğunluğuna, bir de müziğe başlamasında büyük ilham kaynağı olduğunu söylediği Nina Simone melankolisi ve kalbinize işleyen bir ses eklendiğinde karşınıza dolu dolu bir hafif müzik albümü çıkıyor.
Doğa Göçük
Albüm için ise sizi şöyle alalım:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder