27 Şubat 2016 Cumartesi

Shearwater – Jet Plane and Oxbow

Hazırlayan: Deniz Erden

1999 Teksas doğumlu grup Shearwater, Sub-Pop etiketli 9. stüdyo albümü Jet Plane and Oxbow ile hikayesini oluşturmak üzere raflarda yerini almış bulunmakta. Onların da belirttiği gibi; oldukça iddialı ve kendini yoğunluğa kaptırabildiğin türden bir albüm bu.

Şu ana kadarki albümlerinde indie rock sahalarında bulunup, yalınlığa önem vermiş grubun son uzun albümü Animal Joy’u 2012’de dinlemiş, 2013’te ise cover albümüyle kulakları doldurmayan bir albümle karşı karşıya kalmıştık. Açık ara hep 2008 yılında çıkardıkları Rook albümleri aralarından sıyrılıp öne çıkıyordu.

Bu albümlerinde ise üçlüye yeni bir isim eşlik ediyor. The Virgin Suicides, Lost in Translation, The Bling Ring ve 30 Days of Night gibi filmlerin müziğini yapmış ve aynı zamanda perküsyonist olan Brian Reitzell ile müzikte sinematik bir dokunuş olduğu hissediliyor. Her ne kadar armonik yapılanmada keskin değişimler olmasa da eski albümlerini anımsatmıyor, bunun nedeni ise; alt yapıdaki elektronik öğeler. Albümün yapısında baştan sona bir bütünlük var.

Bunların dışında albümün ruhunda bir Amerika protestosuyla karşı karşıyayız. Grubun solisti Jonathan Meiburg, ülkesinin onun bir parçası olduğu gerçeğinin her ne kadar kaçınılmaz olduğunu söylese de, sevgi ve nefretin sık sık birbiriyle çatıştığını ve biraz da “yalnız değilsin” mesajı vermek istediğini belirtiyor. Bu başkaldırının yansımasını adını Graham Greene‘in The Quite American adlı romanından alan Quite Americans, Pale Kings, Glass Bones ve oldukça sakin havası fakat çarpıcı sözleriyle Only Child gibi parçalarda oldukça net görüyoruz. Bunlara istinaden, en çok başa sarılıp dinlenilen Backchannels, kullanılan materyallerin etkisiyle yaratılan bir gizemin içinde kaybolduğunuz Filaments, kapanış itirafı niteliğinde Stray Light at Clouds Hill ile dertlerini anlatmışlar.

26 Şubat 2016 Cuma

Tindersticks – The Waiting Room

Hazırlayan: Yankı Yıldırım

Nothingham kökenli müzik grubu Tindersticks’in on birinci albümü “The Waiting Room” yayımlandı.

“Nazik şarkılar koleksiyonu” olarak adlandırılan albümün bu şekilde anılmasının sebebi ise, vokal Stuart A. Staples’in dudaklarından kelimelerin adeta birer mırıldanma şeklinde dökülmesi. Bu mırıldanmalar kimi zaman çapkın ve uçarı, kimi zaman ise özgüvenle dolu. Önceki albümlerine kıyasla dinleyicide farklı etkiler yaratan albüm hakkında yapılmış en güzel yorumlardan biri ise dinlerken yaratığı hissin “bir bulutla birlikte ilerlemek kadar baştan çıkarıcı” olduğu.

Staples, grubun en iyi işi olarak nitelendirdiği albümün insanın içinde bulunduğu duygusal gerilimleri hissettirmeye çalıştığını söylüyor ve ekliyor; “Her şey çok uyumlu olduğunda, duygular dağılır.”

Tindersticks duygularımızı etrafa dağıtmak yerine bir ara topluyor; gelin baştan çıkarılalım.

Tindersticks – The Waiting Room

Hazırlayan: Yankı Yıldırım

Nothingham kökenli müzik grubu Tindersticks’in on birinci albümü “The Waiting Room” yayımlandı.

“Nazik şarkılar koleksiyonu” olarak adlandırılan albümün bu şekilde anılmasının sebebi ise, vokal Stuart A. Staples’in dudaklarından kelimelerin adeta birer mırıldanma şeklinde dökülmesi. Bu mırıldanmalar kimi zaman çapkın ve uçarı, kimi zaman ise özgüvenle dolu. Önceki albümlerine kıyasla dinleyicide farklı etkiler yaratan albüm hakkında yapılmış en güzel yorumlardan biri ise dinlerken yaratığı hissin “bir bulutla birlikte ilerlemek kadar baştan çıkarıcı” olduğu.

Staples, grubun en iyi işi olarak nitelendirdiği albümün insanın içinde bulunduğu duygusal gerilimleri hissettirmeye çalıştığını söylüyor ve ekliyor; “Her şey çok uyumlu olduğunda, duygular dağılır.”

Tindersticks duygularımızı etrafa dağıtmak yerine bir ara topluyor; gelin baştan çıkarılalım.

25 Şubat 2016 Perşembe

Haberler

Hazırlayan: Deniz Erden

Indie rock taraflarındaki müziği ve dinlerken Patti Smith havası sezeceğiniz Eleanor Friedbeger, geçtiğimiz ay 3. stüdyo albümü New View ile karşımıza çıktı. Yormayan ve folk havasının da eksik olmadığı bu albümün 5. şarkısı olan Because I Asked You adlı teklisine ise bir video klip geldi. Siyah beyaz klibi eski bir televizyondan izlerken kendinize de bir pencere uzaktan bakarsanız, yıllar arası yolculuk yaşamak mümkün olacaktır. İyi seyirler.

2 albüme sahip ve 3 kişilik bir indie grubu olan Hundred Waters elektronik seslerle oldukça farklı bir ambiyans yaratabilen, kendine has, nadirliğini koruyan gruplardan. Son albümleri The Moon Rang Like a Bell ile 2014’te dinlediğimiz grup, geçtiğimiz günlerde David Bowie’nin ölümü üzerine sözlerini yazıp bestelediği bir teklisini yayımladı.

Vivian Girls’ün bassisti Katy Goodman’ın 2010 yılından beri çalışmalarına devam indie rock grubu La Sera, Mart ayında prodüktörlüğünü Ryan Adams’ın üstlendiği yeni albümüyle karşımızda olacak. 10 parçadan oluşacak Music for Listening to Music To adlı albümün ilk şarkısı olan High Notes’un yayımlanmasının ardından, bu hafta da ikinci tekli I Need an Angel paylaşıldı. Garage rock tadındaki parçalara özlem duyanlar kaçırmasın, olduğunuz yerde kalmanız mümkün değil.

Brooklyn’li dörtlü Big Thief, ilk albümlerini yayımlamak üzere beklerken ilk teklisiyle karşımıza çıktı. Sharon Van Etten’ın onayından geçmiş grubun ilk teklisi oldukça sıcak bir havaya sahipken, klipte yer alan doğal hallerinin tatlılığıyla da göze çarpıyorlar. Aşağı yukarı albüm hakkında bir fikir oluşmasını sağlayan Masterpiece, yoruma açık taze bir parça olarak sizleri bekliyor.

Modeselektor ve Apparat birlikteliği Moderat’ın geçtiğimiz hafta yayınlanan son teklisi Reminder’a bir de klip geldi! Mate Steinforth’un yönetmenliğini yaptığı klip, distopik kurgusuyla oldukça dikkat çekici.

Lady Gaga, 58. Grammy Ödül Töreni’nde inanılmaz bir performans gerçekleştirdi. David Bowie anısına düzenlenen bu performansta Bowie klasiklerinden; Space Oddity, Changes, Ziggy Stardust, Suffragette City, Rebel Rebel, Fashion, Fame, Let’s Dance ve Heroes şarkıları yer aldı. Görsel şölenin prodüktörlüğünü ise Bowie’nin Let’s Dance albümününün prodüktörlüğünü de yapmış olan Nile Rodgers üstlendi ve aynı zamanda performans sırasında Lady Gaga’ya eşlik etti. 6 dakikalık bir David Bowie yolculuğu sizlerle.

Animal Collective’in beklenen albümü Painting With’den parçalar yayımlanmaya devam ediyor. FloriDada ve Lying in The Grass’in ardından sıra yine bir animasyon harikası ve hipnoz etkili kibiyle Golden Gal‘e geldi.

Explosions in The Sky, 1 Nisan’da yayımlayacağı The Wilderness adlı yeni albümünün fragmanını paylaştı. Albümün görsel kısmını üstlenen Jacob van Loon’un sanat eserindeki geometrik hattın renklerle hayat buluşunun yapım aşamasını, albümün 2. parçası olan The Ecstatics ile izliyoruz.

Clive Davis’in bu yıl 40.’sını düzenlediği Grammy öncesi partide, Beck ve Nirvana üyelerinden Dave Grohl, Krist Novoselic, Pat Smear, David Bowie‘nin The Man Who Sold the World parçasının yorumuyla sahne aldı.

23 Şubat 2016 Salı

Ezgi Aktan – İyi Ki

Hazırlayan: Yankı Yıldırım

Uzun bir üretim sürecinin ardından, Ezgi Aktan‘ın ilk albümü “İyi Ki” yayımladı.

İlk stüdyo deneyimlerini Gayda İstanbul, Kardeş Türküler ve Ayşenur Kolivar’ın albümlerinde yapmış olduğu geri vokallerle yaşamış olan Aktan, 2013 yılında ilk kez kendi albümünü yapma çalışmalarına başlamış.

Albümde yer alan sekiz şarkının tüm sözleri sanatçıya ait olmakla birlikte, “Oyun”, “Kuşlar” ve “Sonsuzluk” şarkıları Burak Karakaş ile Ezgi’nin ortak çalışmaları. Albümün perde arkasında Jehan Barbur’un desteğinin yer aldığını söylemeden geçmek olmaz; kendisi albümün süpervizörlüğünü üstlenmekle kalmamış, fikirlerini de albüme katmış.

Ezgi’nin “Yıllarca birikmiş gerçek his ve ezgilerin can bulmuş hali” şeklinde ifade ettiği şarkıları dinlemek isteyenleri buraya alalım.

20 Şubat 2016 Cumartesi

Múm plays Menschen am Sonntag – 17 ve 18 Şubat

İzlanda’lı grup Múm, geleneksel enstrumanlarla oluşturduğu hem deneysel yapısı olan, hem de melodik hatta sahip müziğiyle Garanti Caz Yeşili kapsamında, iki gün üst üste Salon İKSV’ye konuk oluyor. Fakat bu sefer konsept biraz farklı! İkili, 1930 yapımı kült bir sessiz film olan Menschen am Sonntag / People On Sunday’a eşlik ediyor.

Aşağıda fragmanı izleyebilirsiniz.

Biletler için sizi şuraya alalım.

18 Şubat 2016 Perşembe

Haberler

Hazırlayan: Deniz Erden

Jeff Buckley’nin daha önce yayımlanmamış şarkıları ve coverlarının yer alacağı You And I albümüne 11 Mart’ta kavuşuyoruz. Kavuşma günü giderek yaklaşırken, albümde yer alan The Smiths - I Know It’s Over cover’ına bir klip yayımlandı. Bir anne ve oğlun ilişkisini içeren video klibin yönetmenliğini ise Amanda Demme üstlenmiş.

Tarihsiz Radio Silence adlı albümünün haberinin ardından bizleri çokca heyecanlandıran James Blake, geçtiğimiz günlerde BBC Radio 1’da Modern Soul adındaki yeni parçasını seslendirdi. James Blake’in zarif sesiyle minimal bir başlangıçtan, giderek gelişen Modern Soul, tam da onun özlediğimiz parçalarının tadında olmuş.

Sufjan Stevens, çekimlerinin Güney Karolina’daki konserlerinde gerçekleştirildiği bir video klip paylaştı. Son albümüyle aynı ismi taşıyan Carrie & Lowell’ın canlı halini ve bir tutam konser havasını solumak isteyenleri buraya alalım.

Iron & Wine olarak bildiğimiz Sam Beam, Jesca Hoop ile yeni bir projeyle karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. 15 Nisan’da yayınlanacak Love Letter For Fire adındaki albümde bizleri nelerin beklediğini görebilmek için bir tekli geçtiğimiz günlerde yayınlandı.

Çiçek gibi bir Indie Folk grubu The Lumineers’ın 8 Nisan’da  yayımlanacak yeni albümü Cleopatra’yı beklerken, yeni bir tekli video klip ile birlikte geldi bile! Grubun solisti ve aynı zamanda gitaristi olan Wesley Schultz’u yağmur altında sokaklarda dans ederken görmek mümkün.

Yeasayer’ın 1 Nisan’da yayınlayacağı Amen & Goodbye adlı albümünün haberini daha önce paylaşmıştık. Bu hafta ise albümün 6. parçası olan Prophecy Gun‘a çekilmiş bir video klip yayımlandı. Albümün görsel kısmını emanet ettikleri Kanadalı sanatçı David Altmejd’in çalışmasını bu klipte daha da yakından izliyoruz.

Daha önce bahsettiğimiz gibi, Hiroşima belgeseli Storyville – Atomic: Living in Dread and Promise için hazırladıkları parçalarını “Atomic” albümü altında toplayacak olan Mogwai, bu albümden bir tekli daha yayımladı. Tamamına 1 Nisan’da erişeceğimiz albümden Ether sizlerle.

14 Şubat 2016 Pazar

Arcade Fire’dan David Bowie Yürüyüşü

Bilindiği üzere Arcade Fire, David Bowie ile çok yakın ilişki içindeydi. Bowie, 2005’te Arcade Fire konserinde, Wake Up parçasını grupla birlikte söylemiş ve son albümünde Reflektor parçasında vokallere eşlik etmişti.

Bunlar işin görünen yüzü, arkasındaki özel bağları ve aralarındaki ilişkinin yoğunluğunu bilmemiz mümkün değil. Dolayısıyla grubun Bowie’nin vefatından oldukça etkilenmiş olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.

Grup, ocak ayında düzenlediği David Bowie’yi anma törenini yayımlandı. New Orleans’ta çekilen videoda, Win Butler caz orkestrasıyla birlikte David Bowie’den Heroes parçasını söyleyerek bir geçit töreni düzenliyor. Bowie’nin yaşamını kutladıkları bu kalabalık tören, farklı kıyafetler giyen ve makyajlar yapan Bowie hayranlarının danslarıyla bir tür festivale dönüşmüş. Kim bilir, belki bu anma her yıl tekrarlanarak gelenekselleşir ve Bowie Festivali olarak tarihe geçer.

Mustafa Şardan

13 Şubat 2016 Cumartesi

Ocak Ayı Yerli Albüm Seçkisi

Ocak ayında yayımlanmış ve bizim de dikkatimizi çekmiş Yerli albümlerden şarkıları ayıklayıp bir araya getirdik.

Güzel dinlemeler.

Yiğit Seferoğlu – Bu Dağlar KömürdendirNihil Piraye – VazgeçEzgi Aktan – Bekliyordum BenAida Nadeem – İstanbulEfe Demiral – Imaginary Landscapeİrtifa Kaybediyoruz – Lala’s Song

12 Şubat 2016 Cuma

Caz 4

Caz’ın 4. programıyla karşınızdayız.

Bu sefer bir nebze daha farklı oldu. Fırsattan istifade bizi etkileyen, alışılagelmiş cazdan biraz farklı birkaç güzellik de ekledik. Keyifle dinleyin.

Deniz Özteoman

Simon Shaheen & Qantara – Fantasie For Oud & String QuartetMark Eliyahu – HumblenessBasel Rajoub – KhameerHadouk Trio – Dragon de LuneAvishai Cohen – Remembering

8 Şubat 2016 Pazartesi

DIIV – Is The Is Are

2012’de çıkardığı ilk albümü Oshin ile indie rock aleminin shoegaze/dream pop/post-punk sularına dalan Brooklyn’li grup DIIV’ın heyecanla beklenen albümü “Is the Is Are” bugün yayımlandı. Daha önce yayınladığı Dopamine, Bent (Roi’s Song), Mire (Grant’s Song), Under the Sun gibi parçalarla albüme dair beklentileri artıran ve ipuçları veren grubun yeni albümünde 17 adet iştah açıcı parça yer almakta. Bu 17 parçanın Zachary Cole Smith’in 2012’den beri yazdığı 300 şarkının içinden seçildiğini belirtelim. Albümdeki sözler ise bu süre içerisinde Smith’in kendi yaşadıkları ile ilgili. Özetle hayli üretken bir dönem sonucu albümün çıktığı söylenebilir. Bu süreçte tek sıkıntı grubun davulcusu Colby Hewitt’in uyuşturucu sorunları sebebiyle albümün kayıt sürecinin gecikmiş olması.

Albümle ilgili ilk göze batan nokta isminin anlamsızlığı kuşkusuz. İsmin hikayesi absürd bir olaya dayanmakta. Smith, albüm kapağını yapan sanatçıların birinden 50 tane saçma sözlü şiir yazmasını istiyor. Is the Is Are, o 50 şiir arasında Smith’in en sevdiğinin son satırı.

Bu albümün Oshin’den en belirgin farkı bu sefer şarkı yazım sürecinde grup olarak katkı ve fikir alışverişi sağlanmış olması.

Shoegaze belirtilerin çok daha ağır bastığı albüm, Oshin’deki gibi post-punk’a göz kırpan dinamik bas-davul yürüyüşleri, halüsinatif etki gösteren adeta bir tür vahşi hayat kaosu içindeki feedbackleri-reverb’leri, hipnotik vokal efektleri, zaman zaman neşeli, zaman zaman kaotik gitar melodileri ve güçlü davul tonlamasıyla dikkat çekiyor. Kayıt anlamında dream pop/shoegaze etkisinin artırılarak dinleyicide daha yankılı ve derin bir ortam hissi yaratan albümde, Sky Ferreira da Blue Boredom adlı parçada vokallerde eşlik etmekte. Özellikle Smith’in vokallerinin bir önceki albüme göre çok daha histerik olduğunu söylemeyelim.

Albümdeki tek üzücü nokta tüyleri diken diken eden oldukça kasvetli bir girişe sahip (Fuck) adlı parçanın sadece 16 saniye sürmesi. Hayatımda dinlediğim en güzel, en kısa şarkı.

Kısaca sayısız gitar pedalının kullanıldığı, efekt ve ses cümbüşünün yaşandığı muazzam bir DIIV albümüyle karşı karşıyayız. Son yılların shoegaze/dream pop türlerini indie rock’a en büyüleyici ve başarılı şekilde entegre eden gruplarından DIIV’ın albümünü bir an önce dinlemeyi ihmal etmeyin. Benim gibi Oshin’i sevenlerin bu albümü de çok beğeneceğini ve DIIV’ın daha depresif, bulanık ve hülyalı halini dinlemenin mutluluğunu yaşayacaklarını düşünüyorum. Son yıllarını My Bloody Valentine, Deerhunter, Slowdive, The Jesus and Mary Chain, Ariel Pink, Galaxie 500, The Cure, Beach House, Ride, Lower Dens gibi gruplarla geçiren insanların ise kesinlikle çalması gereken bir kapı.

Favorilerim: Bent (Roi’s Song), Valentine, Is the Is Are, (Fuck), Loose Ends

Mustafa Şardan

5 Şubat 2016 Cuma

Ocak Ayı Albüm Seçkisi

Ocak ayında yayımlanmış ve bizim de dikkatimizi çekmiş albümlerden şarkıları ayıklayıp bir araya getirdik.

Dev Hizmet, güzel dinlemeler

Neler onlar;

Shearwater – Quiet AmericansEmily Wells – Don’t Use Me UpTindersticks – We Were Once LoversBloc Party – Only He Can Heal MeSuede – OutsidersDaughter – Doing The Right ThingSavages – AdoreDavid Bowie – Blackstar

3 Şubat 2016 Çarşamba

Sofar Sounds Istanbul Söyleşisi

Hazırlayan: Evrim Cantimur

İşlerini sevdiğim, yarattıklarıyla farklılıklara dokunan ve dikkat çeken işleri yapan insanlarla söyleşiler hazırlamak uzun zamandır aklımdaydı ve sonunda harekete geçtim.

İlk konuğum Sofar Sounds‘u ülkemize getiren ve İstanbul ayağının direktörü Eda Demir oldu.

Sofar Sounds İstanbul‘un öncesinde neler yaptığını, müzikle ve dijitalle olan ilişkisini, projeye nasıl başladığını ve geleceğe dair aklında neler olduğunu konuştuk ve programın sonuna da 3 tane Sofar İstanbul kaydını da ekledik.

Dinleyiniz.

Sofar Sounds‘u bilmeyenler için de kısa bir bilgi geçelim. Sofar‘ın açılımı: Songs From A Room, yani odadan gelen şarkılar. Her ay farklı bir evin oturma odasında gerçekleşiyor performanslar. 210’dan fazla şehirde yer alan oluşumun şehirleri arasında Londra, New York, Dubai, Melbourne, Barcelona ve Berlin gibi dünya şehirleri var. İstanbul ayağı ise 2013 Aralık‘tan beri her ay düzenli olarak ev konserleri düzenliyor.

Bugüne kadar yayımlanmış Sofar Sound İstanbul videolarının hepsini aşağıda bulabilirsiniz.